19 Şubat 2017 Pazar

‘’Çoklukla övünmek, sizi kabirleri ziyaret edene dek oyaladı.’’ (Tekasür Suresi/1)

‘’Çoklukla övünmek, sizi kabirleri ziyaret edene dek oyaladı.’’ (Tekasür Suresi/1)


Ömrünüz boyunca malın, paranın, çocuklarınızın, sağlığınızın, ilimin, hüsnüniyetin, tevazunun, ağırbaşlılığın çokluğuyla övünüyorsunuz. Kabre girdiğiniz anda anlıyorsunuz ne kadar yalnız olduğunuzu. Hani her şeyin çokluğuyla övünüyorsunuz da asla bitmeyecek gibi gelen şeylerin bitmesi size derin bir elem veriyor ya, aslında bitmeyen ve ebediyet ölçüsünde değerlendirilebilecek tek şeyin Yaradan olduğunu idrak ettiğinizde vazgeçeceksiniz varlıktan. Yokluk, sizin benliğinizi oluşturacak. Asıl ilme, tevazuya, hüsnüniyete kendinizi çok olarak değil de yok olarak gördüğünüzde ulaşacaksınız. Zira, çocuklarınızın çokluğu içlerinden bir tanesinin bile mezarınızı ziyarete gelmediği zaman size hiç de övünülecek bir şey olmadığını gösterecek. Mezarınız, hiç olmadığı kadar soğuk ve dar olacak, karanlık olacak. İşte o zaman anlayacaksınız seneler boyu kendinizden geçercesine çalışıp aldığınız 135 metrekare evinizin ne kadar değersiz olduğunu. Çünkü, israf derecesinde tüm odalarını aydınlattığınız, kışın sıcak, yazın ise serinliğiyle övündüğünüz evinizden size kalan yalnızca 2 metrekare mezar olacak. Lüks yaşamak istiyorum, güzel kıyafetler almak istiyorum diyecek, belki de aylarca çalışacak çocuğunuzun, ailenizin rızkını yeni moda ayakkabılara yatıracaksınız. Modaya uygun kıyafetleriniz ve ayakkabılarınızın çokluğuyla övüneceksiniz. Fakat, bunca bolluktan da size kalan yalnızca 5 metre  kefen olacak. Yardım kampanyalarına katılacak, her cuma günü toplanan yardımlara üç beş kuruş da siz katacaksınız. Yardımseverliğinizle övünecek, sosyetede adınızın ‘cömert’ olarak anılması sizi son derece tatmin edecek, böbürleneceksiniz. Topluluklara yaptığınınız konuşmaların konusu ‘Cömert Olmak’ olacak belki de ve dünyadaki yardımsever insanların çokluğuyla övüneceksiniz. Fakat, karşınıza çıkıp tüm sevimliliğiyle bir ekmek parası isteyen küçük bir çocuğa tokat atacak, onu aşağılayacak kadar seviyesizleşecek, çirkinleşeceksiniz. Kabirdeki soğuk gecelerinizde, aslında övündüğünüz cömertliğinizin bir yalandan ibaret olduğunu, yıllar boyu kendinizi ve etrafınızdakileri nasıl kandırdığınızı, çokluğuyla övündüğünüz yardımsever insanların aslında ne kadar büyük bir yokluğun parçası olduğunu anlayacaksınız. Hayatınız maddi beklentilerde bulunma ve bu amaçlara ulaşma çabasıyla geçip giderken asıl övünülecek şeyleri kaçıracaksınız. Bu dünyada çokluğuyla asıl övünülmesi gereken şeyin sevgi olduğunu anlayamadan, sevgisiz bir dünyaya gözlerinizi yumacaksınız. Çokluğuyla övündüğünüz şeyler nasıl kocaman bir yokluğun parçasıysa; çokluğunu hiçbir zaman fark etmediğiniz sevgi, içinizde ebedi bir boşluk, sonsuz bir yokluk oluşturacak.  Mezarınızın başında gözyaşı döken sevdiğinizi görünce asıl varlığın sevgi olduğunu anlayacaksınız fakat mezarınız tek kişilik olacak ve sevdiğiniz sizi yalnızca dualarıyla sevebilecek…

Enes Uygun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Blogda Ara